-
1 dalgınlık
1. إغفال [إِغْفال]2. تغافل [تَغَافُل]3. دهشة [دَهْشَة]4. ذهول [ذُهُول]5. سهو [سَهْو]6. غرارة [غَرَارَة]7. غرة [غِرَّة] -
2 إغفال
إِغْفال1. aymazlıkAnlamı: aymaza yakışacak durum, gaflet2. dikkatsizlikAnlamı: dikkatsiz olma durumu3. gafletAnlamı: dalgınlık, dikkatsizlik, aymazlık4. unutkanlıkAnlamı: unutkan olma durumu5. dalgınlık -
3 تغافل
تَغَافُل1. aymazlıkAnlamı: aymaza yakışacak durum, gaflet2. dikkatsizlikAnlamı: dikkatsiz olma durumu3. savruklukAnlamı: savruk olma durumu4. gafletAnlamı: dalgınlık, dikkatsizlik, aymazlık5. dalgınlık -
4 سهو
سَهْو1. dikkatsizlikAnlamı: dikkatsiz olma durumu2. sehvenAnlamı: yanlışlıkla3. yanlışlıklaAnlamı: yanılarak4. aymazlıkAnlamı: aymaza yakışacak durum, gaflet5. unutkanlıkAnlamı: unutkan olma durumu6. dalgınlık -
5 غرارة
Iغَرَارَة1. dikkatsizlikAnlamı: dikkatsiz olma durumu2. aymazlıkAnlamı: aymaza yakışacak durum, gaflet3. gafletAnlamı: dalgınlık, dikkatsizlik, aymazlık4. unutkanlıkAnlamı: unutkan olma durumu5. dalgınlıkIIغِرَارَةçuvalAnlamı: büyük torba -
6 ذهول
ذُهُول1. dağdağaAnlamı: gürültü patırtı2. hayretAnlamı: beklenmedik, garip bir şeyin sebep olduğu şaşkınlık3. şaşkınlıkAnlamı: şaşkın olma durumu4. dalgınlık5. dehşetAnlamı: bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı -
7 دهشة
دَهْشَة1. yılgıAnlamı: korku, dehşet2. dağdağaAnlamı: gürültü patırtı3. hayretAnlamı: beklenmedik, garip bir şeyin sebep olduğu şaşkınlık4. şaşkınlıkAnlamı: şaşkın olma durumu5. dalgınlık -
8 غرة
IغُرَّةsakarIIغِرَّة1. aymazlıkAnlamı: aymaza yakışacak durum, gaflet2. dikkatsizlikAnlamı: dikkatsiz olma durumu3. gafletAnlamı: dalgınlık, dikkatsizlik, aymazlık4. dalgınlık